Modern hayatın koşturmasında kısa bir mola: Sadece anlar, hisler ve bir şehir: Budapeşte.

Biz modern köleler, yılın büyük kısmını çalışarak geçirirken kendimizi bir iki seyahat biletiyle ödüllendirme telaşı içindeyiz bu günlerde. Paylaşmak demişken, işin özü de biraz bu galiba: ne deneyimi aktarmak, ne de anı yaşamak… Birkaç story, birkaç fotoğraf çoğu zaman her şeyin önüne geçiyor. Oysa tutkularımız bizi hayata bağlar; bizi canlı tutan şey, rutinlerin arasında yakaladığımız küçük heyecanlardır. Anthony Bourdain’in dediği gibi: “Be a traveller, not a tourist.”

Belki de bu yüzden yaşayan şehirleri seviyorum; canlı, renkli, her an her şeye hazır… Budapeşte de tam böyle bir şehir. Buda ve Peşte, köprülerle birbirine bağlanmış iki ayrı yaka; Buda, ihtişamını Buda Kalesi’yle sergilerken, Peşte yaşamın kendisini anlatıyor. Kalabalık sokaklarda kaybolurken, estetik kaygıları bir kenara bırakıp yalnızca mimarinin büyüsüne kapılmak ve bir o kadar da telaşsızca ilerlemek…

Liberty Köprüsü’nde yürürken bir an durup nefeslenmek, bir fotoğrafla içinden nehir geçen tüm şehirleri hatırlamak… Avrupa’da benzeri olmayan ruin barları (Szimpla Kert) keşfetmek… İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma bu barların kaderini hissetmek ve insanın “umut” olmadan yaşayamacağını bir kez daha fark etmek… Anı yaşamanın kıymetini o an yeniden duymak, düşüncelerden sıyrılıp sadece eğlenmek… Bakıldığında tam anlamıyla adının hakkını veren “harabe” barlar, insanların kahkahaları ile adeta yeniden hayata dönüyor.  Karmaşanın, düzensizliğin ve boş vermişliğin hüküm sürdüğü iki katlı bir harabenin, insanların sosyalleşme ihtiyacı ile bir cazibe merkezi haline gelmesi bir bakıma geçmişiyle alay ettiğini hissettiriyor.

Güne Városliget şehir parkında bir koşuyla başlamak, ardından St. Stephen Bazilikası’nın görkemli mimarisi karşısında kahveni yudumlamak… Chain Köprüsü’nü geçip nehrin karşı kıyısında yürürken Parlamento Binası’nın zarif siluetiyle bir kez daha büyülenmek…

Gecesi ayrı, gündüzü ayrı hikâyeler barındıran, her köşesi sürprizlerle dolu bir şehir Budapeşte, görülmeye değer…